19 Aralık 2010 Pazar

RESVERATROL mucizesi....

Meraklılar yada şarapçılık ile uğraşanlar Resveratrol'ü bilir ...benim de uzun süredir sağlıklı beslenme ile ilgili yaptığım araştırmalarda bu besin takviyesi karşıma hep çıkıyordu ...ancak Çin malı hap olarak... ama açıkçası hap haline getirilen her türlü besin maddesine karşıyım ...köpek balığı kıkırdağı hariç çünkü bulup tüketmek çok zor (bu kıkırdağın daha sonra neye iyi geldiğini yazacağım)

mesela domatess ,acı biber,üzüm, havuç vs hapları bence gereksiz ülkemizde tazesi varken bu kadar kolaycılığa yönelmeye gerek yok...
Biraz zahmet ,biraz emek... ama en sağlıklı besinler kendi ürettiklerimiz unutmayın...

Gelelim Resveratrol'e...

Resveratrol, bitkilerde özellikle kırmızı üzümde, yer fıstığında ve ananasta yüksek konsantrasyonda bulunmaktadır. Resveratrol, siyah üzümün soğuk hava koşulları, mantar enfeksiyonları gibi etkenlere bağlı olarak kendini korumak için ürettiği bir maddedir." [Vikipedi]
Vikipedi böyle diyor...ben bu değerli maddeyi hem taze şişelenmiş , hem de organik sertifikalı olarak cumartesi günü buldum...Başkası para bulur sevinir ben de Resveratrol'ü elimde tutunca çok mutlu oldum. Nerede mi??? Bornova organik pazarında ama eminim Bostanlı veya başka organik mağazalarında da vardır. Markası RALİLA...Konuralp /Düzce 'de üretilmiş...hasat yılı 2010...İzabella (kokulu siyaz asma üzümünden) elde edilmiş... info@ralila.com ....şişede yazanlar bunlar...

Peki, resveratrolü bu kadar önemli yapan nedir? Öncelikle Resveratrol'ün çok kuvvetli antioksidan etkisi var. Bu nedenle, kalp ve damar işlevlerinin desteklenmesinde, nörodejeneratif ve iltihaplı hastalıkların ve çeşitli kanserlerin önlenmesi ve tedavisinde yardımcı olarak öneriliyor.Özellikle kemoterapi sırasında düşen kan değerlerinin yükselmesinde çok önemli bir rol oynayan bu mucize besini sabah aç karnına 2 yemek kaşığı olarak içmeniz yeterli...Süre rahatsızlığınızın ciddiyetine bağlı...Tadı üzüm şırasına benziyor ama şekeri daha az.yani içimi de kolay.

Diyelim çok kansızsanız...hemen kan tahlili yaptırıp 1 şişe bitinceye kadar resveratrol'ü kullanıp tekrar ölçüm yaparsınız ve aradaki farkı görürsünüz...ben derim ki bu tarz antioksidanları belirli süre kullanıp sonra vücudu dinlendirmek daha faydalı oluyor...

Tabii hiçbir rahatsızlığınız yoksa ne mutlu size...ama  yine de kullanıp vücudunuzu yenileyebilirsiniz.

1 ay sonra sizlere kan değerlerinde nasıl bir değişiklik yaptığını da yazacağım merak etmeyin hem de bire bir tahlil sonuçlarını karşılaştırarak
Her akşam kırmızı şarabımı içerim Resveratrol'ü de bu şekilde alırım diyorsanız o ayrı tabii ki :))))

sağlıcaklı kalın

13 Aralık 2010 Pazartesi

Haftanın meyvesi "NAR"

Mor renkli meyve ve sebzeler herkesin bildiği gibi çok ama çok faydalı...özellikle "Kansersavar" olarak adlandırılan "Nar" bu meyvelerin başında gelir. Nar yemek zahmetlidir. O yüzden en kolay yolu Nar suyu içmek ise o zaman şunalar dikkat edelim lütfen :

1.Narı kendiniz sıkacaksanız ve eğer bir organik pazarından almadıysanız büyük bir ihtimalle kabukları ilaçlı olacaktır. O zaman önce ilaçları bir anlamda kabuklardan veya yapraklardan yok eden İXİR yada benzer bir solüsyon ile yıkanabilir. Eğer yoksa üzülmeyin Elma sirkesi de aynı işlevi görebilir. İyice yıkayıp 10 dakika Elma (üzüm değil) sirkesinde bekletip sonra çalkalaıp sıkabilirsiniz.

2.Yok ben bunlarla uğraşmam sokakta 1 liraya bir bardak nar suyunu sıkıyorlar alır içerim diyenlerdenseniz o zaman dikkat
*bu narlar bırakın sirkeli su bence normal su bile görmeden doğrudan sıkılıyor... o zaman kabuklarındaki tüm ilaçlar vücudunuza giriyor bu da tabii ki çok tehlikeli.

Narı taneleri ile tüketenler için ton balıklı  yada cevizli tulum peynirli yeşil salatanıza ilave ederseniz çok değişik bir tat elde ederseniz.

1 bardak nar suyunun içine 1 yemek kaşığı buğday nişastası ekleyip pişirebilir ve jöle kıvamına geldiğinde 1 kase küçük doğranmış meyvelerin (muz,elma,ananas ve armut olabilir) üzerine döküp afiyetle yiyebilirsiniz. Diyette değilseniz 1 top vanilyalı dondurma da  meyve salatanıza çok lezzet verir...denemekte fayda var derim :)))

Mor ve kırmızı renkli sebze ve meyveler dediğim gibi vücutta tümör oluşumunu yavaşlatıyor yada varsa tümörlerin küçülmesine yardımcı oluyor ama bunda miktar ve süreklilik çok önemli.Yani bazı şeyleri her gün ve belirli bir miktarda yapmazsak o zaman çok fayda sağlamamız söz konusu değildir.

Keçiboynuzu (harnup)
Mesela harnup pekmezi içiyorsanız (çok iyi bir antioksidan) mutlaka yanında kırmızı turp 1 adet yemeye çalışın çünkü ikisi bir araya geldiğinde yine tümör oluşumunu engelliyor. Çok enteresan değil mi ?Ama pekmezi hemen marketten alıp içmek olmaz...mutlaka biraz zahmet edip civarınızda varsa sertifikalı bir organik mağazasından yada organik pazar tezgahında satılanlardan tercih edeceksiniz. Çünkü bu pekmezler üzerinde ilaç olmayan ürünlerden yapılıyor ve içindeki şeker miktarı da çok dengeli tabii ki birde içinde gerçekten keçiboynuzu yani harnup var...

Kısacası elimiz bir sebze yada meyveye gittiğinde öncelikle şunu bilmeyiz artık pazarda satılan arapsaçı bile yabani değil yani tohumdan üretiliyor ve mutlaka pazardaki her ürün gibi hemen bozulmasın diye ilaçlanıyor...ilaç ise çok tehlikeli...özellikle çocuklarımızı ve gençleri mümkün olduğunca bu ilaçlı ürünlerden uzak yetiştirebilmek için en zor yolu seçip organik ürünlere yöneliyoruz...Her şeyi mevsiminde ama mümkünse ilaçsız olandan tüketmeye çalışıyoruz...Yani kışın karnıyarık yemek yerine illa da karnıyarık yapılacaksa o zaman yazı bekliyoruz...

Sokakta yemek çok keyifli ama unutmayın ki o kadar çok miktarda tüketim yapılan bir yerde sizin özeninizin gösterilmesi mümkün değildir. O zaman elimizden geldiğince evde sağlıklı yemek yemeye çalışıp en azından vücudumuza aldığımız zararlı kimyasalların azalmasını sağlıyoruz. Yada bana ne deyip kaderimize razı oluyoruz.

Bugünlük bu kadar yarını bekleyin derim...sevgiler

12 Aralık 2010 Pazar

Herkese merhaba

Bundan sonra tarifburada da en sağlıklı yemek tariflerini ve pişirme tekniklerini hepinizle paylaşacağım...

Mutfağımdan çok lezzetli olsa bile birçok şeyi çöpe attım...Çünkü öğrendim ki maalesef sofralarımızda her daim kullandığımız bir çok şey özellikle hayatımızı kolaylaştıran yiyecekler öldürücü derecede zaralı olabiliyor...

Ben ,Volkan ve Kerem ....yani benim ailem ...bizler yaklaşık bir yıldır neredeyse her öğün çok farklı besleniyoruz...Çok araştırıyorum...çok okuyorum ...neler mi öğrendim????

Mesela yemeklere tuz koymadan da pişirdiklerim lezzetli oluyor yada reçel yapmak için çok şeker kullanılmalı son derece yanlış bir düşünce...ben şeker kullanmadan reçel yapıyorum.

Kerem 5 yaşında ...onu özellikle birçok şeyden uzak tutmaya çalışıyorum ama diğer yandan da çocukluğunu yaşayabilmesi içinde ona çok farklı lezzetler yaratıyorum...umarım sizlerde bu tariflerimi beğenirsiniz...

Özellikle bir yıldır kanserle savaşan bir aile olarak başkalarına da faydalı olmayı arzu ediyorum...evet tarifburada da sizlerde bildiklerinizi bana yazarsanız burada yayınlarım...amacım bu hastalık ile birlikte öğrendiklerimi herkesle paylaşmak ve faydalı olabilmek...herkese sağlıklı günler diliyorum...

Tarifburada başlıyor